Birazdan anlatacaklarım, ağızlarda yoğun sulanma, kendini baskı altında hissetme, hüzün ve sevinç dolu karışık duygular hissetmenize yol açabilir. Bu yüzden bu günkü yazımı okumadan önce bunları göze alın.
Bugünkü etkolik mekanımız Nusr’et. Uzun süre oldu gideli ama yazmak yeni nasip oldu. Yazmadan önce resimlere bakıp anılarımı tazelemek istedim ama yine aynı senaryo afedersiniz kendi tükürüğümle boğuluyordum :)
Çıraklıktan yetişme arkadaşımız Nusret kendini yetiştirmiş ve bizim gibi delilere çok güzel hazlar yaşatan lezzetler üretmiş...
Etilerdeki mekanda eşim ve ailesi ile yeme fırsatım oldu. Servisi isteğimiz üzere Nusret kendisi yaptı.
Lafı uzatmadan başlangıç etimizi taktim etmek istiyorum, bu arada uzun zaman geçtiği için yediklerimin isimlerini hatırlamıyorum beni mazur görün efem..
İlk etimiz carpaccio idi, yeşillik ve rendelenmiş peynir ile ağzımızın suyunu almıştık :)
İkinci olarak gelen et döner gibi ama değil, çatala sararak yeniyor. Etin suyundan bahsetmek istemiyorum altındaki tahtanın ıslaklığı resimde belli oluyor. :)
Ardından bonfile lokumları geldi, amannnnnnnnn
Dördüncü olarak gelen et hayvanın neresi hatırlamıyorum, sormuştum ama sanırım dinlememişim :)
Nusret eti masamızda dilimledikten sonra kavrulmuş yağları dilimlerin üzerine koyarak tabaklarımza servis etti. Buyrun yakından bakın.
Olağan üstü lezzetten sonra dana pirzola geldi efendim soframıza... pirzolada benim favorim halen kuzu :)
Soframıza son gelen et lezzeti tereyağlı. Tereyağı fokurdayarak geldi soframıza, pişmeye devam ediyor. Piştikçe çeviriyoruz. En sonunda etlerin üzerine komple ekmek dilimleri yatırılıyor buhardan nemlensin diye...
Efendim bu keyfi, etin zirvelerinden biri olarak anıyorum. Sizede kesinlikle tavsiye ederim, tek sıkıntı ki önemli bir sıkıntı fiyatlar biraz yüksek, sonra sürprizle karlılaşmayın.
Nusr’et benim için önemli bir etkolik mekanı olarak kalacak, et sevenler favorilerine alsınlar ve gitmeden yerlerini ayırsınlar lütfen, zira saatlerde ayakta bekleyebilirler...
http://nusr-etsteakhouse.com/
Etkolik
29 Mayıs 2012 Salı
24 Mayıs 2012 Perşembe
Antepli Ramazan Usta - İzmir
İzmir'de fuar süresince üniversiteden sınıf arkadaşım Dağhan bize eşlik etti.
Yedirdi içirdi kuş sütünü esirgemedi. Sağolsun bize gösterdiği sıcak ilginin karsılığını kolay ödeyemeyiz.
Dağhan ne yemek istediğimizi sorduğunda tereddüt etmeden kebap demiştim, çünkü bir aksam önce sağolsun bize balık ikram etmişti...
Bornovada bulunan Antepli Ramazan Ustanın yerine gittik. Birazdan yediklerimizin fotoğraflarını göreceksiniz, artık kendi yorumunuzu hayal edebilirsiniz :)
Baslangıçta meze olarak olarak nar ekşili acı ezme istedik, gerçekten denemeye değer hem acı hem tatlı :)
Sonrasında Halep işi ve Antep işi lahmacun. (antep favorim)
Gerisini anlatmama gerek yok, hepimizin yediklerini size sunuyorum...
İzmirde orta seviyede bir kebap keyfi yaşamıştım, izmir'e gidersem yine burda yiyebilirim, sizede denemenizi tavsiye ederim.
Yemegin sonunda tatliyi yiyecek halim kalmamisti, bütün kordonu iki kere yürümüstüm hazmedebilmek için :)
Yedirdi içirdi kuş sütünü esirgemedi. Sağolsun bize gösterdiği sıcak ilginin karsılığını kolay ödeyemeyiz.
Dağhan ne yemek istediğimizi sorduğunda tereddüt etmeden kebap demiştim, çünkü bir aksam önce sağolsun bize balık ikram etmişti...
Bornovada bulunan Antepli Ramazan Ustanın yerine gittik. Birazdan yediklerimizin fotoğraflarını göreceksiniz, artık kendi yorumunuzu hayal edebilirsiniz :)
Baslangıçta meze olarak olarak nar ekşili acı ezme istedik, gerçekten denemeye değer hem acı hem tatlı :)
Sonrasında Halep işi ve Antep işi lahmacun. (antep favorim)
Gerisini anlatmama gerek yok, hepimizin yediklerini size sunuyorum...
İzmirde orta seviyede bir kebap keyfi yaşamıştım, izmir'e gidersem yine burda yiyebilirim, sizede denemenizi tavsiye ederim.
Yemegin sonunda tatliyi yiyecek halim kalmamisti, bütün kordonu iki kere yürümüstüm hazmedebilmek için :)
Ciğerci Mustafa (Amore Restaurant)
Uzun bir aradan sonra kısa bir izmir mekanı ile tekrar merhaba...
İzmir fuarında müsteri beklerken, aklımızın bir ucunda aksama ne yesek diye sesler dolanıyordu. Fakat internetten çok kısıtlı bilgilere ulaşabildik. Ulaştığımız bilgilerden biride ciğerci mustafa usta, nam-ı diğer amore restaurant idi.
Adından anlaşılacağı üzere burada yediğim tek yemek ve çok beğendiğim şey kiremitte yaprak ciğer, ekip yine aynı ali, salih ve ben.
Kiremitte fokur fokur kaynayarak gelen ciğeri eğer becerebiliyorsaniz çook sıcak yiyebilirsiniz, isterseniz bekleyin biraz soğusun ama iki türlüde o bildiğimiz ciğer kokusundan uzak baharati yerinde ciğerin tadı bozulmuyor.
Bir sonraki fuar zamanı benim için yeni bir etkolik duraği olan ciğerci mustafanın ekmeği bildiginiz pastane pidesi gibi, yumuşacık ve lezzetli.. Ciğerin yağına bandırdığınızda nedemek istediğimi anlarsınız :) simdiden afiyet olsun.. http://www.cigercimustafa.com/
İzmir fuarında müsteri beklerken, aklımızın bir ucunda aksama ne yesek diye sesler dolanıyordu. Fakat internetten çok kısıtlı bilgilere ulaşabildik. Ulaştığımız bilgilerden biride ciğerci mustafa usta, nam-ı diğer amore restaurant idi.
Adından anlaşılacağı üzere burada yediğim tek yemek ve çok beğendiğim şey kiremitte yaprak ciğer, ekip yine aynı ali, salih ve ben.
Kiremitte fokur fokur kaynayarak gelen ciğeri eğer becerebiliyorsaniz çook sıcak yiyebilirsiniz, isterseniz bekleyin biraz soğusun ama iki türlüde o bildiğimiz ciğer kokusundan uzak baharati yerinde ciğerin tadı bozulmuyor.
Bir sonraki fuar zamanı benim için yeni bir etkolik duraği olan ciğerci mustafanın ekmeği bildiginiz pastane pidesi gibi, yumuşacık ve lezzetli.. Ciğerin yağına bandırdığınızda nedemek istediğimi anlarsınız :) simdiden afiyet olsun.. http://www.cigercimustafa.com/
12 Ocak 2012 Perşembe
Köfteci Ali, Manisa
Bu sefer işimiz sebebiyle İstanbul dışına çıkmamız, İzmir'de fuara katılmamız gerekti. Ekip 3 kişi, Ali, Salih ve ben :).
İlk etkolik mekanımız Manisa'dan;
Yola çıkmadan önce Bedri abimi aradım, kendisi Manisa'lı, nerede yiyelim diye sorduğumda Kenan Evren sanayi sitesindeki Köfteci Ali'ye gitmemi söyledi.
Hemen konuya girmek istiyorum, ortaya bir porsiyon kokoreç istedik. Kokoreç gayet yumuşak ve üzerindeki baharatla unutmayacağım bir tat almıştı :), gerçekten çok lezzetliydi ve burada yediğiniz zaman kokoreçi muhakkak tadın. Garsona kokoreçi kendilerinin yapıp yapmadığını sordum, işyeri sahibinin kokoreçi kendisinin hazırladığını söyledi.
Veee köfteee, kağıt üstünde gelen köfte pişirilmiş soğan ile birlikte servis ediliyor. Kimyonun yoğun olarak hissedildiği köfte gerçekten yemeğe değer :). Bu arada köftenin porsiyonu geyet doyurucu. Düşünün ben bile doydum..
Tatlıda ise gözünüz kapalı yemenizi tavsiye edebileceğim tahinli kemalpaşa tatlısı yemeğin üstüne cila oluyor. yami yami...
Köfteci Ali, 70'lerden beri hizmet veren bir yer ve nezaman Manisa'dan geçersem yemek için uğrayacağım bir mekan...
Bu arada google maps sitesinde Köfteci Ali'nin yeri yanlış gösterildiği için buraya koymadım. Kenan Evren sanayi sitesinde istediğinize sorun, hemen göstericeklerdir...
20 Aralık 2011 Salı
Virginia Angus Izgara & Kasap
Geçenlerde evde tv seyrederken Harun'dan bir mesaj geldi. Mesajda resimler vardı, gittiği bir yerin yemeklerinin resimlerini çekmis bana göndermiş sağolsun, o anda başladı ağzım sulanmaya. Efendim "Virginia Angus Izgara ve Kasap" Beyazıt mercanda o hengameli dükkanların arasında açılmıs sırıtan farklı ve yeni bir et merkezi. İlk defa gideceğim bir yer olmasından dolayı tek başıma gitmeyi sevmem, Ali'yi de yanımda götürdüm.
Virginia Angus işletmecileri kendi çiftliklerinde yetiştirdikleri angus cinsi hayvanların etlerini müşterilerine sunuyorlar.
Menüye göz attığımızda, köfte, burger ve et çeşitleri görüyoruz ve hangisini seçeceğimizi şaşırıyoruz :). Birkaç şeyi ortaya ısmarlayıp sabırsızlıkla beklemeye başladık. Kaşarlı köfte, acı soslu New York burger, Yarımşar Hardallı bonfile ve Lokum bonfile.
Servisi açtıktan sonra ellerimizi temizlememiz için ıslak havlu servis ettiler. Ellerimizi sildikten sonra ilk lokma kaşarlı köfteden.....
Kıyma düşünün avuç kadar düz açılmış ortasına büyük dilim kaşar, ve kıyma kapatılmış. Köfte pişince kaşar hafiften yumuşamış, köftenin içinde kaybolmuyor lezzete ortak oluyor :) benim gibi adamlara porsiyonu az gelir ama olsun :)
Ardından burgerimiz geldi, gayet büyük ve doyurucu olan burgerin tadı herkese hitap etmeyebilir, ben çok tat alamamıştım burgerden. Bir daha gitsem yemem yani.
Assolistler en son geldi yarımşar hardallı ve sade bonfile. Fazla söze gerek yok ağzıma attığım an erimeye başladı :). Çiğnemek için çaba gerektirmeyen bol sulu bir et. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Bunca şeyi yedik ama ben halen doymamıştım ve tekrar menüyü istedim. Göz gezdirirken Kontrifille ete takıldım ve hemen sipariş ettim :)
Kontrifille etimizi beklerken tadımlık dilim sucuğumuzuda es geçmedik. Farklı sucuk lezzeti tatmak isteyenler deneyebilir, pişman olmazsınız.
Derken kontrifille geldi ve garson arkadaş kontrifille konusunda uyardi, biraz çiğnenmesi gerekir dedi. Çiğnemek ne kelime saatlerce yiyebilirim ben o eti, her ısırışımda sanki süngerden su çıkıyormuşcasına coşkulu bir kapanış olmuştu kontrifille, sanırım unutmicam :)
İleriki günlerde başka yerde de şubelerini görürseniz şaşırmayın, çünkü bu küçücük yerin bu lezzetlerle çok işler yapacağı kesin.
Bu arada kendi ürettikleri acı hardalı tatmayı sakın unutmayın.
Efendim siz bu yazımı okurken, en yakın zamanda buraya gitmeyi düşünürken, ben de resimlere bakarak anılarımla yetinmemeyi düşünüyorum....
Daha Büyük Görüntüle
Daha Büyük Görüntüle
4 Aralık 2011 Pazar
Namlı Rumeli Köftecisi
İlk gidişim tamamen tesadüftü. Ali ile birlikte Sirkeci'de elektronik işlerimizi hallettikten sonra yemek yemeğe karar verdik. Sirkeci'den Vali Konağı caddesine çıkarken solda, köşesinde Nimet Abla Milli Piyango gişesinin bulunduğu sokağa daldık. Nerde yiyebiliriz diye bakınırken "Namlı Rumeli Köftesi" tabelasını gördüm içimden bizim rumeliler becerir bu köfte işini dedim. Hemen ilk masaya oturduk.
Bahsettiğim mekan bir köfteci ama ne köfteci! Bu köfteyi yedikten sonra diğer köftelere karşı küçükte olsa bir tavır alıyor insan. Bu köfteyi farklı kılan özelliği her ısırışta sanki içine su basmışlar gibi etin suyunun ağza gelmesi! Öyle ki her lokmayı çiğnerken ağzımdaki kıymanın gezinmesini sağlayan bir su. En güzeli bu su; köftedeki etin, tuzun ve baharatın dip bucak tüm ağzımda dolaşmasıni sağlıyor. :) Süper di mi?
Ne zaman otursam çift porsiyon ile yemeğe başlıyorum, dikkat başlıyorum dedim:) Geçen gün, ayıptır söylemesi dördüncü porsiyonu yerken köftenin suyu ısırınca koluma sıçradı :)))) Limonu sıkarken sıçraması gibi. ahahahahahahahah. O anki şaşkınlığımı anlatamam, köfte sulu olurda bu kadar olurmu yahuu :))
Bu sulu köfteler her yerde bulamayacağınız güzellikte ki piyaz(tercihim bol sirkeli ve soğanlı) ile mükemmel bir uyum içindeler. Piyazın sirkeli suyuna ekmeği banarak yemeğe başlıyorsunuz, biraz fasulye ve soğan, ardından köfteyi ısırdığınızdaaaaaa, ayyyyy tüylerim ürperdi :))) Üçüncü porsiyonu tüm piyaz bittikten sonra söylemenizi tavsiye ederim, çünkü köftenin gerçek keyfi ozaman çıkıyor.
Tatlı olarak buranın esfaneleşmiş irmik tatlısını tavsiye etmek az kalır, direk fütursuzca yiyin derim. Hiç acımadan, kiloları düşünmeden. Yiyin ve ağzınızda eriyecek hafif sıcak irmiğin tadını çıkarın.
Hayatım boyunca köfteyi hep sevdim, çok çeşitli yerlerde çeşit çeşit köfteler yedim. Ama "Namlı Rumeli Köfte"yi en üst sıraya koyuyorum efendim ve sizlere öneriyorum...
1 Aralık 2011 Perşembe
Vişneli Kebap
Komşumuz Suriye'nin henüz çalkalanmadığı, sınırdan elimizi kolumuzu sallaya sallaya girdiğimiz günlerdi ozaman. Halep'te kalma imkanım olmuştu sadece. Güneydoğu yöremizde oldugu gibi Suriye'de de etler hep küçükbaş hayvanlardan. Suriye mutfagi ile bizim Hatay mutfagimiz aynı diyebiliriz.
Sizinle paylaşmak istediğim et lezzetinin adı "vişneli kebap". İnce lavaş parçalarının üzerine dizilen köftelerin üzerine yoğun kıvamda bolca vişne suyu dökülmüş ki bunu yazarken vişnenin ekşi tadı ve köftenin o tuzlu misss gibi ısırınca ağızda dağılan tadı birleştiğini hatırlayınca ağzımın suyu akmaya başladı. Sizi bu lezzetin fotosuyla başbaşa bırakıyor, komşu topraklarının huzura kavuşacağı zaman benim oraya tekrar gitmemi sağlayacak bu lezzeti hayal dünyamda porsiyonlarca yiyorum efendim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)